Burak Emek

Nükleer tıp uzmanından sezyum 137 radyoaktif kalıntılı toz

Sahra Çölü’nden bu ayın başlarında Fransa’ya gelen toz, 1960 yılında bölgede gerçekleştirilen nükleer denemeden kalan sezyum 137 radyoaktif kalıntılarını da ülkeye taşıdı. Bu durum ilerleyen günlerde Türkiye’ye de Avrupa üzerinden beklenen toz taşınımı nedeniyle endişeye neden oldu. Olası taşınımda yapılması gerekenler ve alınacak önlemler ile ilgili açıklamada bulunan Dicle Üniversitesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Bekir Taşdemir, “Toz bulutu içinde ne kadar sezyum 137 bulunduğu konusunda net açıklama yok; ancak olası durumda yüksek miktarda tespit edilmesi halinde halkın uyarılması gerekmektedir. Halkın gerekirse bu dönemde dışarı çıkmaması, camlarını açmaması ve bu havayı mümkün mertebe solumaması gerek” dedi.

Fransa’ya şubat ayının başlarında Sahra Çölü’nden gelen tozun, 1960 yılında bölgede gerçekleştirilen nükleer denemeden kalan sezyum 137 radyoaktif kalıntılarını Jura Dağları’na bıraktığı açıklandı. İlerleyen günlerde Türkiye’ye de Avrupa üzerinden beklenen toz taşınımı beklentisi endişeye yol açtı. Dicle Üniversitesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Taşdemir, sezyum 137 radyoaktif kalıntılı toz taşınımıyla ilgili uyarılarda bulundu.

 

‘BU HAVANIN SOLUNMAMASI GEREK’

Sezyum 137 radyoaktif kalıntılarının 6 Şubat’ta Fransa’da tespit edildiğini anlatan Doç. Dr. Taşdemir, “Muhtemelen Sahra Çöl’ünde yapılan nükleer denemeleri neticesinde oluşmuş radyoaktif atıklar olduğu düşünülüyor. Bunun miktarı konusunda şu anda tam net bir bilgi yok. Toz taşınımı içerisinde ne kadar sezyum 137 bulunduğu konusunda net bir açıklama yok. Ancak olası bir durumda yüksek miktarda tespit edilmesi halinde halkın uyarılması gerekmekte. Halkın gerekirse bu dönemlerde dışarı çıkmaması, evinde bulunması, camlarını açmaması ve bu havayı mümkün mertebe solumaması gerekir. Bu toz taşınımı olduğu dönemde yağmur söz konusu olursa dışarı çıkmamak gerekiyor. Eğer çıkmak zorundaysak şemsiye veya yağmurluk kullanmak koruyucu olma niteliktedir. Olası bir durumda yağmura yakalanması durumda ise hızlı bir şekilde o kıyafetleri çıkarıp yıkamak, duş almakta yarar olacaktır. Bu radyoaktif atıklar vücuda ve kıyafete temas edip üzerinde birikmesi halinde vücuda çok yakın temas oluşturduğundan dolayı riskler oluşturabilmektedir. Toz zerreciklerin bitkilerde birikme ihtimali üzerine veya sebze ile meyve üzerinde bulunabilmektedir. Yağmurla özellikle bu meyve ve sebzelerin üzerine serpilebilmektedir. Bu gıdalarında mümkünse yıkanarak tüketilmesinde yarar olacaktır” diye konuştu.

 

Her toz taşınımını tehdit unsuru olarak düşünmemek gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Taşdemir, “Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi civarında zaman zaman yaygın toz taşınımı Suriye ve Suudi Arabistan tarafından geliyor. Ancak Avrupa’daki toz bulutuyla bunu karıştırmamak gerekiyor. Avrupa’ya genellikle Sahra Çöl’ünden bu toz bulutları taşınmakta. Avrupa’nın Güney ve Doğu kesimlerine etkisi altına almakta. Sahra Çöl’ünde 1960’ta nükleer denemeler gerçekleştirildiği için orada artık bu radyoaktif maddeler bulunabilmekte. Ancak bizim bu bölgemize gelen Suriye ve Sudi Arabistan gibi bölgelerden toz bulutları geçmişte bu bölgede nükleer deneme veya nükleer saldırı gerçekleşmediği için bu riski taşımadığını düşünüyorum” dedi.

SEZYUM 137 NEDİR?

Sezyum 137 isimli madde, ölümcül etkisiyle bilinen kimyasal element olarak nükleer sanayide kullanılmaya devam ediliyor. Çıplak elle dokunulması halinde saniyeler içinde ölüme neden olabilen sezyum, yan etkileri nedeniyle sıkı denetim altında tutuluyor.

Yorum ekle